"BİR İLÇENİN UMUDU ÇİMLERE GÖMÜLDÜ"

“Bir İlçenin Umudu Çimlere Gömüldü”
“Dimyat’a pirince giderken evdeki bulgurdan olmak...  ”
Bu deyimi her zaman duyardık; ama bu kadar yerli yerinde oturduğu başka bir hikâyeye denk gelmek zordur. Tortumspor’un Bölgesel Amatör Lig hayali, sadece bir sportif başarısızlık değil, bir ilçenin umutlarının göz göre göre heba edilmesidir.
Geçtiğimiz sezon amatör ligde büyük bir çıkış yakalayarak ilçenin göğsünü kabartan Tortumspor, BAL ligine şampiyonluk hedefiyle girdi. Büyük vaatler, kalabalık yönetim, sansasyonel transferler… 30’u aşkın oyuncu, sadece kaleye 6 transfer. Sözde her şey hazırdı. Ama sadece kağıt üzerinde. Çünkü yönetim masasında yazılan senaryo sahaya hiç yansımadı.
SÖZLER UÇTU, GÜVEN YIKILDI
Sezon başında güçlü bir yönetim listesiyle yola çıkıldığı söylendi. Ama daha ilk haftalardan itibaren verilen sözlerin hiçbiri tutulmadı. Peşinatlar ödenmedi, primler unutuldu. Sahada ter döken gençler, vaat edilen desteği bir türlü göremedi. Kulüp yalnız bırakıldı, futbolcular antrenmana çıkmak bile istemez hale geldi. Tortum’un yeşil-beyaz umudu, yavaş yavaş solmaya başladı.
20 kişiyle başlayan yönetim, sezon sonunda 3-5 kişiye düştü. Takımı sırtlaması beklenenler, ilk fırtınada gemiyi terk etti. Kalıcı bir sistem kurulamadı. Bugün sorulması gereken soru şudur: TORTUMSPOR'A KİM İHANET ETTİ?
Siyaset ve Futbol Aynı Sahada Olmaz
Tortumspor’un bu hale gelmesindeki en büyük etkenlerden biri de “Ben bilirim”ci yönetim anlayışıydı. Belediye başkanının futbolu bir güç gösterisi alanı olarak görmesi, takımın profesyonel eller yerine siyasi vitrine teslim edilmesi, sürecin sonunu hızlandırdı. Futbolu yönetmek, belediyeyi yönetmeye benzemez. Teknik adam değiştirmekle sistem kurulmaz, vitrin transferleriyle başarı gelmez.
BİR GENÇLİK ÇÜRÜTÜLDÜ
Bu hezimetin faturası yalnızca futbolculara ya da kulübe kesilmemeli. Tortum halkı, özellikle de gençleri çok şey kaybetti. Futbol, bu ilçedeki çocukların hayaliydi. Şimdi o hayal, çimlerin altına gömüldü. Üç-beş kişinin hatası, koca bir ilçeyi küme düşürdü. Sporun birleştirici gücü, bugün Tortum’da yerle bir.
Sonuç: Bir Kulüp Değil, Bir Nesil Kaybedildi
Bu yazı bir ağıt değil; bir uyarıdır. Spor kulüpleri kişisel vitrin değildir. Tortumspor’un düşmesi, sadece bir küme düşüşü değil, kurumsallığın, güvenin ve hayallerin çöküşüdür. Şimdi yeniden yapılanmak gerek. Ama bu kez siyaset değil, spor konuşsun. Rant değil, emek kazansın.
Çünkü bir daha aynı hatalar yapılırsa, bu kez sadece Tortumspor değil, Tortum’un geleceği sahadan silinir.