Süper Ligde yolunda ilerleyen Erzurumspor, hafta sonunda çok ciddi bir yara aldı. Oyunun neredeyse tamamına yakın bir bölümüne hâkim olsa da, aradığı golü bulamadı ve kendi kalesinde gördüğü çok basit bir golle 3 puana veda etti.
Olan zaten oldu, bu yüzden an itibariyle ne konuşsak, ne desek boş! Çünkü ne kaçırdığımız fırsat geri gelecek, ne de hanemize ekstradan puan eklenecek
Gelelim taraftarımıza.
Ankaragücü maçında taraftarın ortaya koyduğu performans ve sergilediği birliktelik bana göre puanların en kıymetlisiydi.
Uzun zamandır bu şekilde göremediğimiz tribünler dün adeta dile gelip konuştu ve Erzurumspor için bir an olsun susmadı.
Tablo güzeldi evet, ta ki maçın son dakikalarına doğru tırmanan gerilime kadar!
Sahaya yabancı cisimler atılmaya başlandığı andan itibaren, tribünlerdeki o güzelliğin yerini resmen kaos ve karmaşa aldı.
Tepki herkesin hakkıdır, buna zerre itirazımız olamaz!
Ama tepki kadar, tepkinin şekli ve şemaili de önemlidir.
Yani bilmiyoruz da, tribünlerdeki koltukları parçalayıp sahaya atmak, taraftarlık mıdır, barbarlık mıdır?
Neredeyse herkesin gözünün çevrildiği bir karşılaşmada, Erzurum ve şiddeti yan yana göstermek hangi akla hizmettir?
Kimse bana taraftar iyi etti demesin!
Çünkü bunun ne savunulacak bir tarafı ne de tasdik edilecek bir boyutu var
Oturup hataları konuşalım, konuşuruz da
Yönetimsel yanlışları sıralayalım, sıralarız da
Fakat hiçbir gerekçe ortaya böyle bir tablonun çıkmasını gerektirmez, gerektirmemelidir de
Şuna kalıbımızı basarız; Erzurumspor önümüzdeki hafta üç maçı üst üste kazansın, Ankaragücü maçında barbarlığı seçen o sözde taraftarlar var ya, bu kez de takımı yere göğe sığdıramaz hale gelir.
Yok küfür, yok hakaret, yok linç etmeye kalkışmak
Bunlar değil Erzurumspor taraftarına, insan olan hiç kimseye yakışmayacak şeyler.
Yazıktır!
Takıma da yazıktır, kulübe de yazıktır!
Yanlış yapmış bile olsalar, işlerini güçlerini bırakmış bu takımın peşinde koşan ve hatta çoğu zaman evlerine bile gitmeye fırsat bulamayan yönetime yazıktır, yöneticilere yazıktır.
Sakın kalkıp da: O halde yöneticilik yapmasınlar! demesin hiç kimse
Çünkü parayı duyunca kuyruğu kıstırıp kaçanları hep birlikte gördük. O yüzden Ömer Düzgün ve ekibinin bu denli haksız bir tepki ve tavırla karşı karşıya bırakılmış olmasına kesinlikle karşı çıkıyorum.
(Kendini taraftar zanneden vandallaradır bu sözümüz)
Beyler!
Bin bir türlü rica, minnet, çağrı ve davetin sonucunda aldığınız üç kuruşluk biletlerle bu şehrin imajını ve karizmasını beş paralık ettiniz!
Siz mümkünse gelmeyin maçlara!
Çünkü varlığınız yokluğunuzdan çok daha büyük zarar veriyor bu kulübe
Siz maçları evinizden izleyin, kızıp öfkelenince de tencere kapak fırlatın odanın ortasına.
Gerçi siz onu da yapamazsınız!
İşin en dikkat çekici yanı da bu zaten: evinde hiçbir otoritesi olmayan adamlar kalkmış tribünde koltuk kırıyor ve yönetimi eleştiriyor.
Yerseniz eğer
Ya Allah aşkına bir empati yapın, O yöneticilerin yerine kendinizi bir koyun bakalım?
hadi Yönetim İstifa etti diyelim! ne olacak?...
Birilerinin Kahraman ettiği birilerinin her mağlubiyet den sonra boy boy resimlerini sosyal medyadan paylaştığı şahıslar mı kurtaracak Erzurumspor'u?
Birde şunu merak ediyorum, acaba Başkanlık yaptıktan sonra ayrılan eski Başkanlardan hangisi gelip te bir zamanlar hizmet ettiği kulübünün maçını izlemiş veya kulübü ziyaret etmiş?
Belediyeden aldıkları paralar ile kendilerini bulunmaz Hint kumaşı sanan O Efsane Başkan dedikleriniz hangi maçtan sonra üzüntüsü veya sevincini dile getirdi?
kimse kusura bakmasın birilerinin provakatörlüğü ile veya borazanını çalmakla efsane olunmuyor!.
