“Festivallerle Oyalanmak: Sorunlarımızı Müziğe Boğabilir miyiz?”
“Festivallerle Oyalanmak: Sorunlarımızı Müziğe Boğabilir miyiz?”
İşimiz gücümüz tamam, bir festivalimiz eksikti!
Her yıl olduğu gibi Kültür ve Turizm Bakanlığı, “Kültür Yolu” adı altında Türkiye’nin dört bir yanında festivaller düzenliyor.
Şimdi sıra Erzurum’da.
Afişler hazır, tanıtımlar yapılıyor, sanatçılar listelendi, sahneler kuruluyor.
Ve yine milyonlarca lira harcanıyor. Peki bu kadar ciddi ekonomik sorun varken bu gösterişli eğlenceler neyin telafisi, neyin unutturulmasıdır?
Bugün Türkiye’de asgari ücretle geçinmeye çalışan milyonlarca insan; yüksek kira, kabaran elektrik-doğalgaz faturaları, market raflarında sürekli artan etiketler ve işsizlikle mücadele ediyor. 16.800 TL emekli maaşı alıp 20.000 TL kira ödeyen bir emekli için kültür festivalleri ne ifade ediyor, hiç sorduk mu?
Gençlerimiz iş bulamıyor.
Üniversite mezunları diplomalarıyla birlikte umutlarını da cebine koyup iş ilanı kovalıyor. Emekliler dinlenmek yerine ikinci, hatta üçüncü işte çalışmak zorunda kalıyor.
Tarım çökmüş, hayvancılık bitmiş, şehirler göç veriyor, ama biz sahneler kuruyoruz.
Çünkü görünen o ki, en büyük meselemiz kültür festivali olmuş!
Bir tarafta işten çıkarmalar, kapanan işletmeler, batık esnaflar; öbür tarafta ise üç-beş şarkı söyleyip milyonları cebine koyan sanatçılar ve onların gölgesinde eğlenen bir avuç şanslı kesim. Üzgünüm ama bu tablo “kültür” değil, olsa olsa “israf”tır.
Ve siyasilerimiz…
Meclis kapanınca sahaya çıktıkları söyleniyor ama nerede bu saha? Gittikleri yerler ilçe teşkilatları, belediye makam odaları ya da sivil toplum kuruluşları. Vatandaş nerede? Çarşıda, pazarda kimse yok. Halini hatırını soran bir vekil bile yok. Ama sosyal medyada her gün boy boy fotoğraflar, sahada çalışmalar (!), mutlu pozlar…
2011’de büyük umutlarla yapılan ve yıllardır tartışılan atlama kuleleri hâlâ Erzurum’un sırtında kambur. Milyonlar harcandı, defalarca onarıldı, hâlâ ne spora ne şehre bir katkısı var. Şimdi benzer kaynaklar başka bir yere akıyor: festivallere.
Peki yarın ne olacak?
O sahneler kalkınca sorunlar da kalkacak mı?
Bakın, kimse sanata, kültüre karşı değil. Elbette konserler olsun, festivaller yapılsın. Ama önce halkın karnı doysun, önce iş bulsun gençler, önce emekliler nefes alsın, esnaf dükkan kapatmasın! Sonra zaten eğlencenin en güzeli, en anlamlısı kendiliğinden gelir. Zira gerçek kültür; sofrada ekmek yokken çalgı çalmak değildir.
Velhasıl…
Ülke yanarken biz festivalde eğleniyoruz.
İyi eğlenceler Türkiye!
İyi eğlenceler Erzurum...